27 Nisan 2015 Pazartesi

Garip İnsanlar

Bugün acayip bir adam gördüm. Tam metrobüsten indim . Bir baktım adamın biri şu köprülerde oturup dilenen suriyelilerden birinin önünde durmuş elindeki kartonu yırtıyor. Önce yardım etmek isteyen biri sandım. Yaklaşınca gördüm ki önlerindeki kartın bir kısmını yırtıp atmış kalanı da vermiş. Ama yazıya dikkat etmedim. Neyse ilerledim adamda önümde ilerliyor. Başka bir suriyelinin önünde durdu. Kadının yanında iki küçük çocuk var. Bir hışımla onlara çıkıştı, eliyle kaldır hareketi yapıp kağıdı gösterdi. Ve kağıdın üzerindeki paraları yere döküp kağıdı sertçe aldı. Kadın ve çocuklar adamın konuştuklarını anlamıyor ve korkmuştular da. Yani birden yanınıza biri geliyor , dilinden anlamıyorsunuz size kızıp kağıdı yırtıyor . Ne düşünürdünüz o durumda olsanız ? Sonra duydum ki kadına ''burda ne yazıyorr Allah , Allah yazısı hiç yerde olur mu'' dedi. Meğer yazıda geçen ''Allah rızası için'' kısmının ''Allah'' kısmını yırtıp alıyormuş. Şimdi de gerek vardı böyle bir harekete bilmiyorum. Bana çok absürt geldi çoğu insan da ayıplayarak baktı zaten. Öncelikle yırtıp aldığı kısmı sonuçta yine başka bir yere attı . Bu nedir ? Neyin kafasıdır ? Anlamadım. Arapça değil yazı hadi o da önemsiz türkçe de olsa evet kutsal ama bu kadar da saçma bir muamele olmaz ki be kardeşim! Yıllardır dilencilerde bu tarz yazılar görürüz ki , suriyeli olanların türkçesi de olmadığından başkalarına yazdırıyorlar belli. Bana saçma geldi. Madem bu kadar dindarsın o çocuklara bir çikolata verip yapsaydın . Gidip azarlayarak , üstelik karşındakinin anlamadığını bildiğin halde kime ne için gösteriş yapıyorsun ki ? Alıp kafasını duvara sürtesim geldi. Böylesi de yobaz, gösterişçi olmayın be kardeşim.. Bunlar yüzünden dinden soğur insan . Sanki tek müslüman ,duyarlı o hepimiz ateist günahkarız . Yav he diyorum ben yine sinirlendim!

24 Nisan 2015 Cuma

Bilim - Kurgu ve 'Mantık Düşkünü Ben'

Son izlediğim 2-3 filmin kategorisi bilim-kurgu idi. Yalnız şunu farkettim ki benim bununla baya bir sorunum varmış. Nedense film boyunca sıkılıp, içimden şimdi farklı birşey olacak ,şimdi bir renk katılacak şeklinde beklentiyle izledim. Film bittiğinde ise kardeşim ve arkadaşım çok beğenirken ben saçmaydı dedim 10 tane de soru çıkardım. Evet çok güzel bilim-kurgu filmleri de oluyor kabul ediyorum. Ama bu filmlerin hepsinde bir zaman olayı vardı. Belkide benim sevmediğim bu zmaan olaylarıdır. Geçmişe dönüş gibi yada geçmişteki bir olayı değiştirebilmeye yönelik. Hayır yani zaten gerçekte böyle bir şey mümkün değil birde izleyip neden kendimi üzeyim ki ? Saçma işte saçma sevmedim sevmeyeceğim diye şımarmak istiyorum. Neymiş efendim ölmüş bir askerin beyniyle iletişime geçiyoruz ve o beyinle gelecekteki bir olayı engelliyoruz . Bu filmleri düşünenlerin de hayal gücüne hayranım. Doğaüstü şeylere karşı da değilim aslında neden sevmedim ki ben anlayamadım :( . . . Gerçek hayatta olmayan şeylere olsaydı tepkim fantastik film de sevmezdim. Ama beğendiğim fantastık filmler var mesela son izlediklerimden örnek verecek olursam Malefiz gibi. Oradaki periler çok çok tatlıydı hayal gücümü de geliştirdi , ruhumu da okşadı. Bilim-kurguyu sevdirecek bir film öneriniz varsa alırım bir dal !

22 Nisan 2015 Çarşamba

Ollaluna: Bekleyiş

Ollaluna: Bekleyiş: Hala burada mısın bilmiyorum okuyucu!? Çook zaman geçmiş uğramayalı buralara. Çok şey gelip geçti. Ben geldim, karnı burnunda :) ...

Kendisini çok yakından tanımadığım halde söylüyorum bunları.. Onu instagram hesabından tanıdım. Mükemmel bir anne bence. Tatlı mı tatlı bir bebişi var . Adı Gece. Masmavi gözleri minik hokka bir burnu yenilesi bal dudakları var. Gelelim bu güzel bebişin annesine onun da adı Yeliz. Bebeğinin ağzından mükemmel senaryolar yazıp fotoğrafıyla beraber takipçilerine sunuyor. Eğlendiriyor da baya. Hatta instagramda bağımlısı haline gelenler var. Haklılar da bence şahsen bende arada ne yapmış bakalım Yeliz diyorum ya da Gecenin yeni hallerine bir göz atayım diyorum.. Ailecek eğlenceliler. İleride bende bir aile kurarsam bu şekilde kafadar, eğlenceli bir eş ve böyle tatlı güzel çocuklarım olsun istiyorum.

18 Nisan 2015 Cumartesi

İnsanlar Neden Mutsuz

       Düşünüyorum da günümüzde insanı mutlu eden doğal şeylerden ne kaldı ?
Sarılmak, paylaşmak, sevgi, aşk hangisi var şimdi ? Ya da kaç kişide var? Kimler aşkı yaşıyor, kimler hala komşuluk nedir biliyor ? O kadar az ki yok gibi.
       Tek ben böyle düşünüyor olamam herhalde diyorum bazen. Bakıyorum etrafıma çoğu ilişkiler menfaat üzerine kurulu. Yıllardır tanıdığın insan asla yapmaz dediğin şeyleri yapıyor. En önemlisi ne biliyor musunuz ? İnsanlarda VEFA yok. Yılları hiçe sayabiliyor insanlar . Oysa bu zamanda eskiler kadar da çok yaşayan yok. Yediğimiz içtiğimiz hiçbir şey sağlıklı değil. Eskiler gibi 90 yaşına kadar değilde 70 e kadar yaşarsak ne ala ! Bir insan kısacık ömründe kaç kez sil baştan insan tanıyıp dost edinebilir ki? Zor ve zaman alan şeyler. Buna rağmen değer bilinmiyor. 
      Böyle olmamızı teknolojiye bağlıyorum çoğu zaman. Teknoloji hayatı kolaylaştırdığı ölçüde zorlaştırıyor da bence. Bazen dersler,okul,yaşam,insanlar,iş hayatı gibi şeyleri düşününce o kadar daralıyorum ki keşke bir 30-40 yıl önce mi doğsaydım diyorum.. Sitelerin koca koca binaların yaygınlaşmadığı, çocukların sokakta oynayıp oyuncağı zor bulduğu, komşuluk ilişkilerinin yüksek olduğu, sınav stresinin böylesi yormadığı , bu kadar yarış içindeki insan topluluğunun oluşmadığı kısaca kaygının daha az olduğu dönemler . Şu zamanda insanların %80 i eminim psikolojik sorunlarla boğuşuyor. Kimi ataklarla baş etmeye çalışıyor kimine anksiyete vuruyor vs. vs. çoğaltabileceğimiz bir sürü hastalık. Anksiyeteye kurban olanlarda biri olarak söylüyorum ki başetmenin çok zor olduğu bir ruh hali. Devamlı bir kaygı içerisinde oluyorsunuz . Her şeyi ayrıntısına kadar düşünüp,planlamak istiyorsunuz. Sanki elinizden bir şey kaçacakmış gibi bugünden birkaç yıl sonrasına kadar, aşırı bir titizlikle planlar yapıyorsunuz. Sonuç ise ruh hali bozukluğu ,kaygı, mutsuzluk oluyor. 
      Özellikle üniversitenin son yılına gelmiş biri olarak ve daha önce iş hayatının getirdiği zorlukların tadına bakmış biri olarak da kaygı seviyem yükselmiş bulunmakta . Yüzümün neden asık olduğunu merak edenler de aydınlanmış oldu çok şükür :) 
    Eski değerlerin tekrar kazanılacağı bir dünya için dua etmekten başka çare yok galiba . Kalın sağlıcakla:)

16 Nisan 2015 Perşembe

E-Ticarette Başarılı Olmanın Kriterleri

E-Ticarette yapılması gereken unsurlar şunlardır;
"Güvenilirlik" güvenli ödeme,telefonla ulaşabilme ve SSL sertifikası dediğimiz üç maddenin sorunsuz aktif kullanımlarının olması gerekmektedir. 
"Kaliteli Site" olarak değerlendirilmesi gerekir. Bunun içinde site içerisinde kullanım kolaylığının ve sitenin açılış hızının sorunsuz çalışması gerekmektedir.
"İçerik" insanları asıl siteye çeken kısım olduğu için ürün çeşitliliğinin fazla olmasına ve ürün hakkındaki bilgilendirmenin yeterliliğine dikkat edilmelidir.
"Kampanyalar" Bunun en doğru kullanımı da fırsatların çeşitliliği ve kullanıcı konforunun iyi olmasına bağlıdır.
Normal bir mağazadan yaptığımız alışverişlerde nasıl ilgi, alaka bekliyorsak bunu için benzer kurallar e-ticarette de geçerlidir. Buda "hizmet" anlayışlarının iyi olmasından geçer. Yani alınan ürün sonrasında müşteriye belirtilen süre içinde ürün teslimi gerçekleşiyorsa, ürün beğenilmediği takdirde iade kolaylığı müşteriyi mağdur etmeden kolay bir şekilde gerçekleşiyorsa ve ürün teslimi müşteriye ambalaj olarak güzel ve sağlam teslim ediliyorsa müşteri mutlaka sonrasında o siteyi tercih edecektir.
Ve e-ticarette bir yer edinmek ve bu işte iyi bir yere sahip olmak istiyorsanız dikkat etmeniz gerekecek son nokta "ulaşılabilirlik" tir. Bu aslında biraz insanların birbirlerine yada tanıdıkları insanlardan aldıkları tavsiyelere veya ünlü kişilerin yaptıkları reklamlar sonucu belirli kitlelere ulaşmasına bağlıdır. Örneğin blog yazarlarının tavsiyeleri, ehil kişi tavsiyeleri, kullanıcı tavsiyeleri ve bunların yaptığı yorumlar sonucunda gerçekleşen bir puanlama sisteminin olması sitenizi olumlu yada olumsuz yönde belirli bir noktaya getirmede önemli rol oynar. 
"Reklamın" payı bu alanda göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür. Bu alanda da SEO, sosyal medya reklamları ve görüntülü reklamlar gibi olanaklar sitenizin duyulmasında ve yayılmasında aktif rol oynar.